******************************************************************************************************************************************
Bu Sitedeki Tüm Yazılar Ücretsizdir. Sadece Sizden İstediğimiz "Allah Bu Siteyi Hazırlayandan Razı Olsun" Amin... Demenizdir.
************************************************************************************************************************************ www.odeveson.blogspot.com adresindeki yazı ve makalelerin Kaynak göstermeksizin Tamamı veya Bir Kısmının KOPYALANMASI YASAKTIR.
BİREYSEL VE TOPLUMSAL NARSİZM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BİREYSEL VE TOPLUMSAL NARSİZM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
8 Haziran 2008 Pazar Gönderen admin 0 yorum


BİREYSEL VE TOPLUMSAL NARSİZM


Bireysel narsizm kelime anlamıyla kişinin kendine duyduğu sevgi ve beğenidir. Aşırı narsist kişi dış gerçeklikle bütün bağlarını koparmış ve gerçekliğin yerine kendini koymuştur. Sadece kendisiyle doludur, kendisi için “tanrı ve dünya” olmuştur. Narsizmin en temel özelliklerinden birisi kişinin bedenine yönelik tutumunda bulunur. Çoğu kişi kendi yüzünü, kendi vücudunu beğenir. Daha da aydınlatıcı olanı, çoğu insan kendi dışkılarını görmekten veya kokusunu duymaktan rahatsız olmaz (aslında bazıları bundan hoşlanır), buna karşılık başkalarınınkine karşı belirgin bir tiksinti duyar.

Bir başka ancak seyrek bir narsizm örneğini ele alalım. Birisi doktorunu arar ve randevu ister. Doktor aynı hafta içinde randevu vermeyeceğini söyler ve ertesi hafta için bir tarih önerir. Hasta, erken randevuda ısrar eder ve beklendiği gibi durumunun aciliyetini söylemek yerine, doktorun bürosundan sadece beş dakika mesafede oturduğunu söyler. Bu kişi aşırı narsist bir insandır. Onun için doktor, kendi programı ve ihtiyaçları olan bir insan değildir. Ayrıca o kadar narsisttir ki hastalığın aciliyetini kabullenip söylemek yerine büroya beş dakika mesafede oturduğunu söyler.

Benzer bir olgu, karşılık vermeyen birine aşık olan narsist bir kadın veya erkekte de kolayca gözlenebilir. Narsist kişi karşısındakinin onu sevmediğine inanmak istemeyecektir. “O da beni sevmeseydi bende onu bu kadar sevmezdim” diye düşünür. “Bilinçsizce beni seviyor; kendi sevgisinin yoğunluğundan korkuyor; bana acı çektirmek istiyor o yüzden karşılık vermiyor” vs diyerek karşısındakinin tepkisini ussallaştırmaya çalışır.

Narsist kişi nasıl tanınır? Kolayca anlaşılan bir tip vardır. Bu, her türlü kendinden hoşnutluk belirtisi gösteren insan tipidir; Önemsiz bir söz ettiği zaman sanki çok önemli bir şey söylemiş gibi hissettiği gözlenebilir. Genellikle başkalarının söylediklerini dinlemez, gerçekte ilgilenmez de (Zekiyse ilgili gözükmek için sorular sorabilir, görüş bildirebilir). Konuştuğu zaman çoğunlukla kendinden bahseder. Ayrıca eleştiriye karşı duyarlılık da göstergedir. Eleştirinin geçerliliğini reddeder ya da öfke veya depresyonla tepki verir.

Narsist kişinin, kendini her şeyiyle narsizmin nesnesi yapması gerekmez. Çoğunlukla kısmi bir yanı aşırı narsizmle yüklenir : örneğin şerefi, zekası, fiziksel yetenekleri, matraklığı, fiziği.

Narsizmin iki türü vardır. Birincisi ; hafif narsizmde, narsizmin nesnesi kişinin çabalarının bir sonucudur. Örneğin bir kişi işi ile gururlanabilir. Burada narsiz onu başarıya iten enerjijle dengelenir. İkincisi, hastalıklı narsizm durumunda narsizmin nesnesi kişinin yaptığı ya da ürettiği bir şey değil, sahip olduğu bir şeydir; örneğin bedeni, görünüşü, sağlığı, varlığı...vs. Bu narsizm türü, hafif türünde gördüğümüz dengeleyici etkenden yoksundur. Böyle bir kişi “başardığım bir şeyden ötürü değil, sahip olduğum bir özellikten ötürü zaten büyüksem başka başarılar için çaba harcamam gerekmez” diye düşünür.

Narsizmi bir de sınırlı narsizm ve aşırı narsizm olarak ikiye ayırmak mümkündür. Böyle bir ayrımda narsizmin nesnesinin ne olduğu değil narsizm nesnesine duyulan beğeninin derecesi önemlidir. Sınırlı narsizm zararlı değil aksine yararlıdır. İnsanın yaşaması ve başarması için kendini sevmesi ve kendine güven duyması şarttır. Bu sebeple “sınırlı” narsizm yaşam mücadelesi için gereklidir. Oysa aşırı narsizm tehlikeli, hatta zararlıdır. Çünkü böyle bir kişinin düşünme ve yargılama kapasitesi çarpıktır, adil değildir yani tek taraflıdır. Aşırı narsizmin en büyük tehlikesi narsist kişinin eleştirilmesi durumunda ortaya çıkar. Aşırı narsist birey eleştirilince yoğun öfkeyle, şiddetle tepki gösterir. Eleştirilen, narsizmi yaralan kişi, konumu, yaşı, mebkisi...vb nedenlerle ögkelenmeyi göze alamazsa deprosyana girer. Kısaca aşırı narsizmin zararlı sonuçları adaletsizlik, öfke ve depresyondur.

Aşırı narsizm için verilebilecek en iyi örnek de yine Hitler’dir. Başarısız olduktan sonra kendini öldürmek zorunda kalmıştı, çünkü aksi taktirde narsistik imajının yıkılması gerçekten dayanılmaz olacaktı.

Bu noktaya kadar bireysel narsizmden söz ettim. Şimdi de grup narsizminden veya toplumsal narsizmi anlatacağım. Grup narsizminin de hafif ve hastalıklı türleri vardır. Grup narsizmin hafif türünde narsizmin nesnesi başarı, hastalıklı türünde ise grubun kendisi, kendi görkemi, geçmiş başarıları, üyelerin fiziği...gibi şeylerdir.

Bireysel narsizmin biyolojik bir işlevi olduğu gibi toplumsal narsizmin de toplumsal bir işlevi vardır. Ekonomik ve kültürel açıdan yoksul olan bir toplumun üyleri için tek doyum kaynağı, o topluma ait olmadan kaynaklanan narsistik gururdur.

Bir grubun narsizmi yaralandığı zaman, bireysel narsizm bağlamında tartıştığımız aynı öfke ve şiddet tepkisini görürüz. Tarihe göz attığımızda; bir bayrağın çiğnenmesi, inanılan tanrıya, krala, lidere hakaret edilmesi, toprakların kaybedilmesi toplumlarda şiddetli intikam duygusu yaratmış, bu da sonuçta savaşlara yol açmıştır. Çünkü yaralı narsizm, ancak saldırgan ezilirse ve kişinin kendi narsizmine yönelik hakaret geri alınırsa iyileşebilir. Grup narsizmi tarihte birçok şekil almıştır: dinsel, ulusal, ırksal, siyasal (Katoliklere karşı protestanlar, Almanlara karşı Fransızlar, siyahlara karşı beyazlar, kapitalistlere karşı komünistler gibi).

İnsanın tam olarak olgunlaşması, hem bireysel hem de grup bağlamında narsizmden tamamen kurtulmasına bağlıdır.

Bilimsel düşünme ve hümanizm yönelimleri narsistik yönelime karşıt doğrultuda hareket eden düşünce yöntemleridir. Uygar uluslar, genç kuşaklarında temel bir tutum olarak bilimsel yönelimi oturtabilir ve hümanist felsefe ve antropoloji derslerini eğitime dahil ederse narsizmle mücadelede çok şey kazanılmış olacaktır. Tek başına eğitim hümanizmin gerçekleştirilmesi için tabiki yeterli değildir. Bütün bu eğitim ve öğretiler, temel toplumsal, ekonomik ve siyasi şartlar değişirse etkili olabilecektir.

Hümanizmin gelişmesi ve grup narsizminden tamamen kurtulmanın bir you da evrensel silahsızlanmadır. Çünkü insanlığın bir kısmının bir başka blok tarafından toptan yok edilme korkusuyla yaşadığı bir durumda grup narsizmi gerçekten de azaltılamaz.



ECBanner bloggping TurkeyRank.Com - Pagerank Servisi pagerankonline.de - Pagerank Anzeige ohne Toolbar On our way to 1,000,000 rss feeds - millionrss.com
Seo Memurvadisi Backlink Austausch ECBannerFree Automatic Backlinks Free Automatic Backlinks Free Automatic BacklinksFree Automatic Backlinks Free Automatic BacklinksFree Automatic Backlinks
Bu sitedeki yazılar telif hakkları göz önüne alınarak yayınlanmaktadır. Kaynak göstermeksizin Tamamı veya Bir Kısmının KOPYALANMASI YASAKTIR. yayınlanan bu makale ve eserlerin hak sahipleri herhangibir nedenle telif hakkı idda ederlerse ve bizce uygun görülmesi halinde (gerçeklik esası olması dahilinde) bize lütfen mail atsınlar (ozkan@mail.nu) en kısa sürede eserleriniz sitemizden kaldırlır. © 2008 www.odeveson.blogspot.com