******************************************************************************************************************************************
Bu Sitedeki Tüm Yazılar Ücretsizdir. Sadece Sizden İstediğimiz "Allah Bu Siteyi Hazırlayandan Razı Olsun" Amin... Demenizdir.
************************************************************************************************************************************ www.odeveson.blogspot.com adresindeki yazı ve makalelerin Kaynak göstermeksizin Tamamı veya Bir Kısmının KOPYALANMASI YASAKTIR.

Karacaoğlan Yaşadığı Dönem

7 Mayıs 2011 Cumartesi Gönderen admin
Karacaoğlan Yaşadığı Dönem


YAŞADIĞI DÖNEM VE ÇEVRE

Daha önce de belirttiğimiz gibi, eldeki belgelere ve şiirlerine göre Karacoğlan 17. yüzyıl içinde yaşamıştır. Ama nerede doğduğu, mezarının nerede bulunduğu hakkında kesin bir bilgimiz yoktur. Değişik bölgelerde Karacoğlan'a ait olduğu iddia edilen mezarlar bulunmaktadır. Bunlardan hangisinin doğru olduğunu saptamak olası (mümkün) değildir. Olsa olsa, bu
mezarlar, Karacoğlan'ın halkımız tarafından çok sevildiğini gösterir. Gerçekten de Gaziantep'te yaşayan Barak ve Çavuşlu Türkmenleri; Mut, Silifke, Gülnar (içel) Türkmenleri; Batı Anadolu'da yaşayan Karakeçili aşiretleri, Karacoğlan'a sahip çıkarlar. Türkolog Dr.Wilhelm Radloff (1837-1918)'un Kırım'da derlediği bir söylentiye göre, Belgrat'Iı olduğu da söylenmiştir.

Kesin olarak bilinen bir gerçek vardır; o da, Karacoğ*lan'ın Güney Anadolu'da Toroslar yöresinde yaşadığıdır:


"Vatanımız Adana, Maraş,
Çukurova ilimiz var."
*
"Binboğa'dır benim ilim."
*
"Mamalı'da ben bir Rıdvanoğluyum."
*
"Maraş illerine giden kervancı.
Selam söyle bizim ile, obaya." *

"Gönül arzuluyor Antep ilini"
*

"Misis Köpriisü'nden, Ceyhan suyundan,
Boylan geçin Üreğil'in çayından,
Emmim kızı kalleş yarin elinden,
Bir haber getirin bağlı taş m'ola?"

Bu örnekler, Karacoğlan'ın Güney illerimizde, bugün de yer yer geleneklerini sürdüren bir Türkmen halk şairi olduğunu göstermektedir.
Türkmenler; bilindiği gibi, kökenleri Orta Asya'ya da*yanan, zengin bir folklora ve halk edebiyatına sahip olan Türk budunlarından (kavimlerinden) biridir. Anadolu'ya geldikten sonra, Maraş'ta Dülkadiroğulları, Adana'da Ramazanoğullan, Taşili'ni (Antalya) içine alan bölgede de Karamanoğulları Beyliklerini kurmuşlardır.

Türkmenler, geleneklerine çok bağlıydılar. Güçlü, disiplinli bir göçebe yaşamlar: vardı. Bu yaşamı sürdürmek için uzun zaman direndiler. Dış etkilere karşı boyun eğmemeye çalıştılar. Bu yüzden önceleri Selçuklular, daha sonra da Osmanoğullarıyla mücadele ettiler. Göçebe yaşamı terkedip yerleşik toplum düzenine geçmek istemediler. Ne var ki, tarihsel, toplumsal gelişimin doğal bir sonucu olarak, göçebelik yaşamı da 16. yüzyıldan sonra büyük değişime uğradı. Türkmenler, yavaş yavaş bir toprağa bağlanmaya başladılar. Göçebeliğe göre, daha ileri bir üretim ve yaşam biçimi olan tarım, Türkmenler arasında da yaygınlaşmaya başladı. Ama merkezi yönetimle Türkmenler arasındaki uzlaşmaz tutum hemen bitmedi; A.Cevdet Paşa'nın 1865'te gerçekleştirdiği "Çukurova Reformu"na kadar sürüp geldi. Toroslar'daki Türkmenlerin göçebelikten yerleşik yaşama geçişleri, ancak bu reformla sağlanabildi.

Bu açıklamayı şunun için yaptık: Türkmenler, sert karakterli, bağımsız yaratılıştı bir topluluktu. Kozanoğulları, Gâvurdağı Ulaşlıları, Farsaklar, Yağbasanlılar, Bozdoğanlar, Menemencioğulları, Tecirliler, Ceritler, Afşarlar, Sarıkeçili, Bahşiş, Bolacalı vb. aşiret ve boylarından oluşan bu topluluk, geniş ve dağlık bir bölgede, obalar halinde, orda oraya konup göçen hareketli bir yaşam içindeydiler. Kışlar bir bölgede, yazlar ise başka bir bölgede geçiyordu.

Karacoğlan'ın aşireti, bunlardan hangisiydi? Bunu da kesin olarak bilmiyoruz. Ama onun, Tarsus, Kozan Dağı, Düldül Dağı (Bahçe) gibi yerlerde yaşayan Farsak (Varsak) aşiretinden olabileceğini söyleyebiliriz. Farsaklar, dağlık yer*lerde oturmayı seven, sert, hırçın, isyancı bir aşirettir. Bu özelliklerin oluşturduğu ve "isyan", "hırçınlık", "üstünlük", "kan dökme", "yiğitlik" gibi duyguların işlendiği "varsağı" türü, halk edebiyatımıza Karacoğlan tarafından kazandırılmıştır. Bu da onun Farsaklı olduğunun belirgin bir kanıtı olarak gösterilebilir.

Şiirlerine bakılırsa, Karacoğlan belli bir yere bağlanıp kalmamış, sürekli olarak gezmiştir, İçel, Niğde, Konya, Karaman, Aydın, Ankara, Kayseri, Sivas, Gümüşhane, Erzurum, Erzincan, Kars, Malatya, Diyarbakır, Mardin, Maraş, Halep, Mısır... gezdiği yerler arasındadır. Ama onun asıl sevdiği yerler, doğup büyüdüğü Toroslar olmuş; gezdiği yerlerde hep ili'ni özlemiştir:

”İndim seyran ettim Frengistan'ı,
İlleri var, bizi il'e benzemez.
Levin tutmuş goncaları açılmış,
Gülleri var, bizim güle benzemez.
...........................
Akıllan yoktur, küfre uyarlar,
İmanları yoktur, cana kıyarlar,
Başlarına siyah şapka giyerler,
Beyleri var, bizim beye benzemez.

Karacoğlan eydür, dosta darılmaz,
Hasta oldum hatırcığım sorulmaz,
Vatan tutup bu yerlerde kalınmaz,
İlleri var, bizim il'e benzemez."

Gönül, ne gezersin sarp kayalarda ?
İniver aşağı, yola gidelim.
.......................................
Şahanı koyverin, avını alsın,
Yârenim yoldaşım yanıma gelsin,
Şu garip illerde düşmanım ölsün,
Emmili, dayılı il'e gidelim."

Kaynak: İlginizi Çekecek Güzel Haberler Oyunlar ve fazlası
Googleda AraGoogle da bu haberi ara

ECBanner bloggping TurkeyRank.Com - Pagerank Servisi pagerankonline.de - Pagerank Anzeige ohne Toolbar On our way to 1,000,000 rss feeds - millionrss.com
Seo Memurvadisi Backlink Austausch ECBannerFree Automatic Backlinks Free Automatic Backlinks Free Automatic BacklinksFree Automatic Backlinks Free Automatic BacklinksFree Automatic Backlinks
Bu sitedeki yazılar telif hakkları göz önüne alınarak yayınlanmaktadır. Kaynak göstermeksizin Tamamı veya Bir Kısmının KOPYALANMASI YASAKTIR. yayınlanan bu makale ve eserlerin hak sahipleri herhangibir nedenle telif hakkı idda ederlerse ve bizce uygun görülmesi halinde (gerçeklik esası olması dahilinde) bize lütfen mail atsınlar (ozkan@mail.nu) en kısa sürede eserleriniz sitemizden kaldırlır. © 2008 www.odeveson.blogspot.com